Öykü
SİMON Yusuf MİRZANLI Kentin bu Kuzey ilçesi Nuhun Gemisi’ne benziyordu. Başkent’e akın eden yabancıların büyük kısmını teşkil eden Doğu Avrupa’nın köylüleri, Suriyeli akını sonucu, sokaklardaki görüntüleri, konuşmaları ile, semtteki Anadoluluların oluşturduğu çoğunluk artık farkedilmiyordu. Bir kilometre uzunluğundaki anacaddeninin üzerindeki dükkanların üçte ikisi göçmenlerin elinde, buna hergün yenileri eklenmekte. Her marketin önünde Romanlar oturmuş, bazıları vücütlarındaki sakatlılıkları sergiliyerek, her yaştan kadınlar sızlamalı bir sesle Almanlara İsa ve annesinin adını, Müslüman olduklarına kani getirdiklerine selamun aleykümlü sözleri bıkıp, usanmadan tekrarlıyarak o kadim meslekleri olan dilenciliği icra ediyorlardı. Tepenin üzerindeki küçük parkta ise, genç erkekleri içki içip, aralarında şakalaşarak sohbet ediyor. Yere atılmış çöplerle, plastik şişelerle, yabancı marketlerin loğosunu taşıyan, yoldan geçen arabaların havalandırdığı plastik torbalar s...